Çocuklarda Yemek Problemi

Çocuklarda Yemek Problemi

Bazı ailelerde çocukların karnının doyurulması, yemeklerini düzenli yemesi bir türlü düzenlenememektedir. Çocuk yemek yememek için direnmekte, anne ise annelik merhameti ile çocuğun aç kalacağı, zayıf olduğu, hasta olacağı düşüncesi ile ısrar etmektedir. Bu durum aile içerisinde problem oluşmasına, ebeveynlerin tartışmalarına, çocukların ise ebeveynleri ile gerginleşmesine sebebiyet vermektedir.

Çocukların yemek düzeninin oturtulmasındaki kazanılan beceriler esasında çocukların uyku problemlerinde, ders çalışma düzenlerinde de anne ve babalara avantaj sağlayacaktır. Ebeveynler, çocukları ile ilişkilerinde en önemli iki hususu atlamaktadırlar. Birincisi eşler arasında tutarlılık, ikincisi ise birlikte kararlı hareket edebilmektir.

Çocukların yemek yeme problemini halletmek için belirli bir düzenlemelere ihtiyaç vardır.

Öncelikli olarak ebeveynlerin bir sofra düzeni, saati olmalıdır. Buna çocuklardan önce ebeveynler önem vermeli, dikkat etmelidir. Bu evin birliği, dirliği, bir araya gelebilme fırsatı olarak değerlendirilmelidir.

Yemek zamanı ailenin sohbet ettiği, keyifli anların oluştuğu bir zaman dilimi olmalıdır. Sofrada tartışmalara mahal verilmemelidir.

Yemek öncesinde ve sırasında çocuğun dikkatini dağıtan (tablet, televizyon, telefon, oyuncak) faktörler halledilmelidir. Yemekten 5-10 dakika önce bunları kapatmak veya toplatmak gerekir ki çocuk yemeğe odaklanabilsin.

Çocuk yemek yemeyeceğim, tokum dese bile sofrada aile ile birlikte olması gerektiği net bir şekilde kendisine belirtilmeli. Sofradan kalkıp, gitmeye kalksa bile kararlı bir şekilde sofrada olması sağlanmalıdır.

Çocuğunuz yemekte her besinden ne kadar yiyeceğine kendisi karar verebilir. Ne kadar yemek istediğini kendisine sorabilirsiniz. Sevmediği yemeklere en az 1-2 kez tadına bakmasını baskı uygulamadan sağlamalısınız.

12. aydan sonra çocuk, özbakım ve psikomotor becerilerinin gelişmesi için çatal-kaşık kullanmaya başlamalıdır. Bu aydan itibaren biberon kullanımı azaltılmalı veya kaldırılmalıdır. Çocuğun sıvı tüketiminden, katı besinlere geçişi kolaylaştırılmalıdır.

Bazı anneler etraf kirlenecek veya üstü kirlenecek diye aşırı titizlik gösterirler. Çocuğa bu esnada agresif yaklaşılmamalıdır. Gerekli tedbirler alınarak kendisinin yemesine izin verilmeli ve besinler ile ilişkisi desteklenmelidir.

Yaşıtlarına göre sağlıklı bir değerlendirme yapılmadan, çocuğun zayıf olması nedeniyle hasta olma potansiyelinin yüksek olduğu düşüncesi ile çocuğun açlık ve tokluk duygusu dikkate almadan hareket edilmektedir. Çocuk doyduğunu ve yemek yemek istemediğini belirttiğinde ısrar etmemelisiniz.

Çocuğunuzun gelişimine uygun besinler önerilmeli ve uygun porsiyonlarda sunulmalıdır. Eğer öğün sırasında çocuğunuz uygunsuz davranışlar sergiliyor ise yemek sonlandırılmalıdır. Amaç, çocuğunuzun yemeği acıktığı için yemesidir.

Çocuğun iştahının kapanmaması için öğünden önce su, meyve suyu, meyve, abur cubur yedirmemelisiniz.

Öğün sırasında ve sonrasında çocuğunuzu kendi yiyebileceğine dair cesaretlendirebilir, yemeğini düzgün yemesine karşılık alkışlayarak, güzel söz söyleyerek teşvik edebilirsiniz. Olumlu pekiştireçler olarak yıldız toplama gibi veya birlikte zaman geçirmek gibi etkinlikler kullanabilirsiniz.

Çocuğunuzun yemek yemesi yavaş olsa dahi tabağındaki yemeği bitirmesi ya da daha hızlı yemesi için baskı yapılmamalı ama çocuğun keyfine göre de hareket etmesine de izin verilmemelidir. Sofra belirli bir zaman diliminden sonra muhakkak kaldırılmalıdır.

Çocuğunuzun sofradan aç kalkmaması için az sevdiği ve çok sevdiği yemekler arasında belli bir denge kurulmalıdır. Sofra tamamen sevdiklerinden veya sevmediklerinden kurulmamalıdır.

Çocuğun sorumluluk kazanması ve sofra düzenine geçileceğini anlaması açısından yaşına göre küçük sorumluluklar verilmeli. Sofra kurma, kaldırma gibi hususlarda ailesine yardımcı olmalıdır. Sofradan hep birlikte dua edilerek kalkılmalı. Karnı doyan erkenden çekilmemelidir.

Çocuk yemek noktasında direnç gösteriyor ve yemiyorsa, bir sonraki öğüne kadar kesinlikle yemek yedirilmemeli ve abur cubur verilmemelidir. Çocuğunuzun ebeveynlik hislerinizle oynamasına izin vermeyiniz.

Çocuğunuz kaşığı itme, ağlama, başını çevirme, yemek masasından kaçma ve besinlerle oynama gibi olumsuz davranışlar sergiliyor ise mola yöntemi uygulayabilirsiniz. Mola yöntemi çocuğunuz uygunsuz davranışlar gösterdiğinde, yemeği önünden almak ve uzaklaştırmak, belirli bir süre sonra tekrar yemeği sunmak şeklinde uygulanır. Çocuğunuz olumsuz davranışları sonucunda öğünün sonlandırıldığını görünce bir süre sonra acıkmaya ve öğünlerde istenen davranışları sergilemeye başlar.

Çocuğunuz doymadan kalktığında, yemek yemediğinde siz ona sofradan kalktıktan sonra istediği zaman diliminde istediği yemeği verirseniz veya abur cubur verirseniz çocuk sofra düzenine uyum sağlamaz ve hep istediğinin olmasını ister.

Kreşe başlayan çocuklar enerji sarfetmesi nedeniyle acıkması, akranlarıyla birlikte yemesi ve yemek saatlerinin düzenli olması, öğretmenlerinin komutlarını kabullenmesi sebebiyle yemek problemleri azalmaktadır. Evde yemek yemeyen çocuğun, kreşte yemeğini yemesi ve bitirmesi ailelere inandırıcı gelmemektedir. Ancak evde olmayan yemek düzeni ve kuralları okulda vardır. Nadirde olsa bazı çocuklar, yemek yedirileceği için kreşe gitmek istemeyebilirler. Çocuğun kreşe uyum problemi varsa bu husus göz önünde bulundurulmalıdır. Yöntemlerinizin başarılı olabilmesi için kararlılık ve yüksek motivasyona ihtiyacınız olduğunu unutmayın.

Özcan Dalgıç - Aile ve Çocuk Danışmanı