Anı Yaşamak / Anda Kalmak

Romalı şair Horatius’un dizelerinden, günümüze yansıyan “Carpe Diem”, anı yaşamak, anda kalmak günümüzün en yaygın hayata bakış felsefelerinden biridir. Bugünü yaşamak, anı yaşamak, anda kalmak nedir, nasıl mümkün kılınabilir, neden bu kadar önemlidir sorularının cevabını yazımızda aramaya çalışalım.

Hayata dair isteklerimiz, beklentilerimiz, hayallerimiz vardır. Bunların gerçekleşmesini, huzurlu ve kaliteli bir yaşam isteriz. Bunların gerçekleşmesi için mücadele ederiz. Eğitimlerimizle, çalışmalarımızla, kendimizi gerçekleştirmek için birçok yol deneriz.

Daha çok kazanç elde etmek, mal-mülk edinmek, başarılı olmak için hedefe doğru giderken karşılaşabileceğimiz sıkıntılar, problemlere karşı kaygı, endişe ve korku yaşarız. Kaygı, endişe ve korkularımız, hayatımızda ve çevremizde gördüğümüz olumsuz (yakınları kaybetmek, eğitimin yarıda kalması, iflas etmek, hastalanmak, psikolojik sorunlar yaşamak, vb…) örneklere karşı önceden tedbir almaya yöneltir.

Çocukluğumuzdan itibaren deneyimlediğimiz yaşamımızda, ebeveynlerimizin bize yaklaşımları, rol model oluşları, eğitimlerimiz, sosyal yaşamımız, acılarımız, mutluluklarımız duygu ve düşünce dünyamızda izler bırakır. Bilhassa yaşadığımız acılara, travmalara karşı aşırı üzüntü, öfke ve suçluluk duyarız. Bunları bilinçaltımızda veya bilinç düzeyinde sık sık hatırlar, “keşke şöyle olsaydı, böyle olmasaydı…” diyerek olumsuz duygu ve düşüncelerin içinde boğulup kalırız.

Geçmişte yaşadığımız olumsuzluklar, zorluklar ile geleceğin kaygısını, endişesini birlikte yaşamak bizi bir türlü bugüne getiremiyor, anı yaşayamıyoruz, stresimiz arttığı için olayları yürütmekte, yaşamımızı yönetmekte zorlanıyoruz. Hayatın içinde imtihanların olması, problemler yaşamamız ve bizim bunlara üzülmemiz gayet normaldir. Ancak bunlarda takılıp kalmamız, bizim bugünü yaşamamızı, elimizdekileri görmemize engel olmakta, bu durum mutsuzluğumuza sebep olmaktadır.

Yaşadığımız geçmiş ile yaşayacağımız geleceği ancak bugünün farkında olarak yaşamımızda dengeyi, kaliteyi yakalayabiliriz. Ne olacağını bilmediğimiz, tamamıyla yönetemeyeceğimiz durumların esiri olmak sağlıklı kararlar almamızı engeller, bugünü yaşamamızı, geleceği inşâ etmemizi engeller.

Yaşamımızın olumsuz yönlerine odaklanmak yerine, elimizdekilerin farkında olmak, sahip olduğumuz imkanlar çerçevesinde fırsatlar değerlendirebilmemizi, hayata olumlu bakıp, hayattan zevk almamız yaşam kalitemizi artırır. Bugün için yapabileceğimiz, kaygı ve endişelerin eşiğinden geçip, yapabileceklerimizin en iyisini yapmaya çalışmak, çabalamak, neticeyi kabullenmektir. Öngöremediğimiz geleceğimiz için bugünden tasalanmanın bize bir şey kazandırmayacağını görmemiz gerekiyor.

Bugünü yaşayabilmek, anda kalıp, mutlu olabilmek için önce farkındalıklarımızı artırmamız gerekiyor. Başta kendimizin farkında olmak ile başlayan farkındalık yolculuğumuza, ailemizin, akrabalarımızın, sosyal çevremizin, eğitimimizin, işimizin, evliliğimizin, çocuklarımızın farkında olmakla devam etmeliyiz. Hayatımızı sigâya çekmek, tefekkür etmek bu manâda önemlidir.

Ne olduğumuzu bilmeden, ne olacağımızı bilemeyiz. Ne yapabileceğimizi bilmeden, ne olmak istediğimizi farkında olamayız. Bunun için elimizdeki mevcudun envanterini çıkarabilmek bizim bugünü en iyi, en güzel şekilde yaşayabilmemizi, yarını ise buna göre oluşturabilme potansiyelimizi ortaya koyar.

Bugünü Yaşamak, Anda Kalmak Mümkün mü?

Bugünümüzü yaşayabilmek, değerlendirebilmek için farkındalıklarımızın yüksek olması, irademizle aklımızı kullanabilmemiz ve buna göre harekete geçebilmemiz önemlidir. Anı yaşamak için şimdiki zamanda neler yapabileceğimizi, geçmişte yaşadığımız nelerden kurtulabileceğimizi, geleceğimizi nasıl şekillendirebileceğimize odaklanmakla mümkün olacaktır.

Ders çalışmamız gerekiyorsa, bunu biliyor, aklediyorsak hemen irademizi kullanmamız, harekete geçip ders çalışmamız gerekiyor. O esnada ne kadar olumsuz duygularımız olursa olsun eyleme geçmemiş gerekiyor.

İş hayatın için bir projen var, yapabileceğine, başarabileceğine niyet ederek, üzerimizdeki miskinliği silkinerek atmalı ve hemen hareket etmelisin. Çünkü önüne çıkan fırsatlar bir daha gelmeyebilir. Geç kalmamak için ertelemeyi bırakmalıyız.

Çevrende muhakkak danışacağın bir büyüğün, fikir alışverişi yapacağın bir yaşıtın olmalı. Onlarında görüşünü aldıktan sonra kararlı bir şekilde hareket edebilirsin. Doğru zamanda, doğru şeyi yapabilmek önemlidir. Harekete geçmek adına da ihtiyacımız olmayan bir derse şimdiden çalışmak, piyasası olmayan bir malı ticarete atılmak için almak gibi hatalar yapmamalıyız. Acele kararlar almak ile geciktirmenin, ertelemenin ortasında bir denge halinde olmamız, hayatımızda yeni yanlışlar yapmamak adına da önemlidir.

Bazen anı yaşamak kavramı yanlış değerlendiriliyor. Eğlenmek, geleceği önemsemeden gününü gün ederek, haz odaklı bir bakış açısı varmış olarak değerlendiriliyor. Sorumluluklarımızın farkında olmadan hareket etmek, eylemlerimizin sonuçlarını önemsememek, sadece o anki hazzımızı düşünmek, sonrasında yaşanabilecek olumsuzlukları idrak etmemek anı yaşamak değildir.

Anı yaşayacağız derken gereksiz risklere girmek, yanlış hedeflere yönelmek değildir. Hedefsiz bir serseri mayın olmaktan ziyade, nereye gideceği belli olan bir ok gibi bugün, hemen, şu an motive olup hareket etmektir.  Evimiz yanarken, ateş gelsin de sigaramı yakayım rahatlığından kurtulmaktır. Geçmişin sancılarını, yüklerini bırakıp, geleceğin kaygılarını, endişelerini, korkularını yüklenmemektir.

Anı Yaşamaktan Elde Edeceğimiz Kazançlar

•  Hayata daha pozitif bakmamızı, motivasyonumuzu artırıp, yaşama sevinci kazandırır.

•  Anın kıymetini bilip, günlük yaşamdan zevk alabilmemizi sağlar.

•  Devamlı geçmişi ve geleceği düşünerek, bu iki arasında gidip gelmenin olumsuz etkilerinden korur.

•  Hayat kalitesini artırır, geleceği güzel yaşayabilmek için bugünü yaşamaya çalışır.

•  Hayata dair beklentilerimizi düzenleyip, etkili bir plan yapılmasını sağlar.

•  Elimizde olanların kıymetini bilmemizi ve şükredilecek şeyleri görebilme imkânımız olur.

•  Farkındalıklarımız artar, ne yaptığımızı, ne yapacağımızı bilinçli bir şekilde organize ederiz.

•  Önümüze çıkan fırsatları değerlendirmemizi sağlar.

•  Problem çözme becerilerimizi geliştirir.

Bugünü/Anı Yaşamayı Başarmak İçin Neler Yapabiliriz?

♦  Hedefe doğru büyük, küçük demeden ilk adımı atabilmektir. Arabayı kullanabilmek için araba binmek, gideceğimiz mesafeye ulaşabilmek benzinimiz var mı kontrol etmek, motorun çalışması için kontağı çevirmek, aracın hareket etmesi için gaza basmaktır. Her adım, yavaş yavaş büyüyen bir eylemdir.

♦  Anı yaşamak geçmişin zorlantıları, geleceğin kaygıları arasında kalmadan hareket edebilmektir. Sana kim ne yapmışsa yapmıştır, yapılan ile göbek bağını kesmek gerekir. En güvendiğin insanlardan gelen ne olursa olsun, anne ve baban dahi olsa onların yaptığı yanışların esiri olmadan harekete geçmektir.

♦  Sana yapılan yanlışları, kötülükleri, adaletsizlikleri bağışlamak, affetmek geçmişte yaşadığın olumsuz olaylarla olan bağını kesmeye yardımcı olacaktır.

♦  Geçmişin sancılarında, acılarında, travmalarında, pişmanlıklarında, keşkelerinde boğulmayı bırakmak, duygu ve düşüncelerimizi özgürleştirmemiz, önümüze çıkan fırsatları bundan dolayı kaçırmamaya dikkat etmeliyiz.

♦  Geçmişe dair yapabileceğimiz, düzeltebileceğimiz bir şeyin olmadığının farkında olarak, bugünü yeniden inşa etmeliyiz.

♦  Neler yapacağımızı kağıda yazarak planlamalı, yapacaklarımıza niyet etmeli, dua ederek taze besmele çekerek başlamalıyız. Niyet ettiklerimizin olacağına inanmalı, olduğunu düşünerek kendimize olumlamalar yapmalıyız.

♦  Geçmiş ile ilgili problemleri çözmek için olumsuz duygu ve düşüncelerden kurtulabilmek için yalnız bir ortamda nefes terapisi, meditasyon yaparak, namaz kılarak, Allah’ı zikrederek rahatlayabilirsin.

♦  Ruhu dinlendirmek, olayları tahlil etmek, tefekkür edebilmek, doğru kişilerle istişare edebilmek önemlidir. Olayı kendi içimizde yaşamak, yaşadığımız duygu ve düşünceleri başkasına anlatmamak, anlatamamak bizi yorabilir.

♦  Geciktirme hastalığını varsa bunun üzerine gitmelisin. Uyuyarak, tembellik yaparak, miskinlik ile bir yere varamazsın. Yapmayı planladığın şeyi kesinlikle bir sonraki güne bırakma. O gün az veya çok bir yerinden başlamalısın.

♦  Kaygı, endişe, korkularını unutmak, düşünmemek için kendini meşgul etmelisin. Hobiler edinebilir, sosyal ortamlarda bulunabilirsin.

♦  Bunu yaparken külfet olarak görmemelisin. Kendin için geleceğin için birşeyler yaptığını, başaracağını düşünerek keyifle yapmaya çalışmalısın.

♦  İnsanlardan beklentini azaltmalısın. Beklentini ne kadar azaltırsan, destek gelmediği taktirde yıkılmazsın, bunu normal karşılama gücünü kendinde bulabilirsin.

♦  İnsanoğlunun vefasız, nankör olabileceğini cebinde tutmalısın. Çünkü insanoğlu bütün nimetlerini verene bile vefasız, nankör davranabilmektedir.

♦  Her şeyi değiştirmek, düzelmek zorunda değilsin. Bazı şeyleri olduğu gibi bırakmalı, akışı, düzeni değiştirmeye kafaya çok takmamalıdır. Bu bizim elimizde olmayan bir durum, güç olabilir. Veya neyin doğru, neyin yanlış olduğunu, neyin hayırlı, neyin şer olduğunu bilemeyiz. Bundan dolayı bazı şeyleri zamana bırakmak en doğrusudur.

♦  Problem çözme becerilerini geliştirmelisin. Farklı alternatifler oluşturarak hayatında önüne çıkan alternatifleri iyi değerlendirmelisin.

♦  Psikolojik sağlamlığını güçlendirmelisin. Sabır, tevekkül, metanet değerlerini içselleştirerek, stres, depresyondan uzak yaşamalısın.

♦  Geçmişte yaşadığın tecrübeler ışığında bugünü yeniden inşa etmek için çaba içerisinde olmak, mücadele etmek zorunda olduğunu bilerek hareket etmelisin. Haydi, hemen şimdi, yeniden başla…

Aile Danışmanı Özcan Dalgıç

Merhaba Gazetesi Linki: https://www.merhabahaber.com/ani-yasamak-22156yy.htm