Ebeveynler çocuklarının uyku düzenini sağlayabilmek için ciddi mücadeleler vermektedirler. Çocuklar ise bu düzene uymamak için direnç göstermektedirler. Bazen güç savaşlarına dönüşen uyku saatleri, ebeveyn-çocuk ilişkisinin sarsılmasına sebebiyet vermektedir.
Uyku ihtiyacını sağlıklı karşılayamayan çocukların az uyuması onları huysuz, hırçın yapabilirken, fazla uyumaları ise uyuşuk veya aşırı enerjik yapabilir. Çocuklarla ilgili her şeyde olduğu gibi uykuda da düzenin erken dönemden itibaren oluşması çocukların yaşam düzenine adapte olmasını, kurallara uymasını, az uyuma veya çok uyuma nedeniyle oluşabilecek sorunların çözümü nedeniyle dikkat edilmesi gereken bir husustur.
Kreş, anaokuluna başlayan ama zamanında yatmayan çocuk sabahları kalkmakta zorlanmakta veya uykusunu tam alamadığı için isteksiz hareket etmekte, mızmızlanarak ailesini zorlayabilmektedir. Aile bu durumu çoğu zaman çocuğun kreşe alışamadığı düşüncesine kapılıp, kreşi sorgulayabilmektedir. Esasen çocuklar her yetişkin gibi uykularını alamadıkları zaman isteksiz ve huysuz olduklarını göstermektedirler.
Uyku insanların günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmesi, geliştirebilmesi, hayatının düzenini sağlayabilmesi açısından önemlidir. Düzenli ve kaliteli bir uyku uyuyamayanların, uykulu, uyuşuk, dalgın, isteksiz, stresli bir ruh halleri olmaktadır. Bu da onların öğrenme problemi yaşamalarına, dikkatlerini verememelerine, kendilerini kontrol edememelerine sebebiyet verir. Uykusuzluk dürtüsellikte artış, hiperaktivite, çabuk sinirlenme gibi anormal davranışlara yol açabilir.
Uyku düzeni oluşturulmayan çocuklar, anne ve babayı tamamen işgal etmekte, onların kendilerine ve birbirlerine zaman ayırmasına engel olmaktadırlar. Çocukların yanında duygu ve düşüncelerini rahat ifade edemeyen, çocuklar olumsuz etkilenir düşüncesiyle fiziksel ve duygusal yakınlaşamayan ebeveynlerin evlilik bağlarında çatırdamalar oluşmaktadır.
Öncelikli olarak çocukların yaş dönemlerine göre ne kadar uyumaları gerektiğine bakalım. Öncelikli olarak yenidoğan bebeklerde uyku düzenli değildir. 1-2 saati geçmeyen kısa aralıklı uykular şeklinde uyurlar. 0-3 yaş, yaklaşık 14-17 saat, 4-11 ay 12-15 saat, 1-2 yaş 11-14 saat, 3-5 yaş 10-13 saat, 6-13 yaş 9-11 saat, 14-17 yaş ise 8-10 saat. Çocuklar büyüdükçe uyku ihtiyacı azalmaktadır.
Her ne kadar uyku aralıklarının bu şekilde belirtilmişse de, ilkokuldan itibaren çocuğun bünyesine göre 1-1.5 saatlik az uyuma günü daha iyi değerlendirmek açısından faydalı olabilir. Çocukların ihtiyaç duydukları uyku süresi değişkenlik gösterebilir. Ne kadar çabuk uyanıp ne kadar çabuk uykuya dalacağı her çocuk için farklı olabilir. Ebeveynlerin en önemli görevi çocuklarına erken yaşta iyi bir uyku alışkanlığı kazandırmak olmalıdır.
Çocuğun yatağı 2-3 yaşından itibaren ayırılmalı. Çocuk kesinlikle 4 yaşından sonra ebeveynleriyle birlikte uyumayı bırakmalıdır. Bu durumun uzaması çocuğun bağımlılık geliştirmesine, bu sürecin uzaması halinde cinsel travmalar oluşmasına kadar pek çok mahzuru vardır. Çocuğunuzun sizle beraber uyumasına izin vermemeye çalışın. Bu onun yalnız başına uykuya dalmasını öğrenmesini zorlaştırır
Çocuklar İçin Uyku Düzen Nasıl Olmalı?
* Bebeklerin ve çocukların rahat uyuyabilmesi, uyanmaması için sessiz, sakin korkmayacakları şekilde aydınlatılmış bir ortamda uyumalarını sağlayın.
* Birçok bebek emerken uykuya dalma eğilimindedir. Dolayısı ile uykuya dalarken hatırladıkları son fotoğraf karesi annenin güvenli kolları ve memesidir. Uyandığında bu fotoğraf karesinin olmaması bebek için kaygı verici olur. İlk ay her istediğinde ve istediği kadar emmesine izin verilen bebeğin aylar ilerledikçe meme emmeden uykuya dalma alışkanlığı kazanması gerekir. Bebeğin emmesi ağırlaşmaya başladığında memeden çekilip hafif dik tutularak gazı çıkartıldıktan sonra yatağa bırakılarak denemeler yapılması ve uykuya dalma becerisini kazanması desteklenmelidir.
* Bebeğinizin gündüz bir seferde çok uzun süre (3-3,5 saatten fazla) uyumasına izin vermeyin, gün içinde uzun uyuyacak olursa gece uyanık olma ihtimali daha fazla olacaktır.
* Pediatri kuruluşları SIDS (ani beşik ölümü sendromu) engellenmesi amacıyla sağlıklı çocukların sırtüstü pozisyonda yatırılmasını tavsiye etmektedir.
* Çocuğunuzun uyamadan önce diş fırçalama, masal okuma, vb… rutinlerinizi yapabilirsiniz.
* Çocuğunuzu kaygılarınızdan dolayı, gereksiz yere geceleri beslemek, altını değiştirmek, ateşini ölçmek için uyandırmayın.
* Elinizden geldiğince, çocuğunuzun uyku ihtiyacını göz önünde bulundurarak uyku düzenlerini siz oluşturun.
* Uykuları gelip, gözlerini oğuşturmaya başladıklarında yataklarına yatırın. Kendi başına uykuya dalmayı öğrenmesi gereklidir. Uyuyana kadar onu kucaklamak veya sallamak gece yarısı uyandığında da aynı şeyleri yapmanızı gerektirir. Bu da çocuğunuzun uyumayı kendi başına yapabilmesini engeller.
* Emzikle uyumalarına alıştırmayın, alıştı ise bıraktırmaya, unutturmaya çalışın. Emzikler bebeğin emme ihtiyacını gidermek içindir.
* Çocuğunuz uyandığında hemen yataktan kaldırmayın. Uyku ihtiyacını tam karşılayamamış çocuk tekrar uyuyabilir.
* Değişmeyen bir uyku planı yapın. Sabit bir uyanma saatinin olmasını sağlayın. Uyuma ve uyanma zamanı haftanın yedi günü sabit-aynı olmalıdır. Düzenli uyku ritmini sağlamak açısından uyanma saati uyuma saatinden daha önemlidir. Aynı zamanda çocuğunuzu uyandırmak da onu uyumaya zorlamaktan daha kolaydır.
* Çocuğunuzun en sevdiği oyuncağı veya battaniyesini yanına almasına izin verebilirsiniz.
* Çocuğunuzun rahat olduğundan emin olun. Odanın ısısını kontrol edin elbiseler hareketini engellememeli, çok terlememelidir. Gece lambası açık, kapı aralık bırakılabilir. Uyumadan önce çocuğunuz su içmek isteyebilir,
* Çocuğunuzun uyumasına yardımcı olan ilaçlardan kaçının. Zamanla ilaçlar etkisiz hale gelirler ve gündüz tam uyanık olmasını engelleyebilirler. Etkileri gece ortasında bitebilir ve gece uyanmalarına neden olurlar. Bazı ilaçlar gece korkularına veya diğer uyku bozukluklarına yol açabilir.
* Yatak odasında elektronik eşyalara izin vermeyin. Telefon, tablet izleyerek uyumasına müsaade etmeyin.
Özcan Dalgıç - Aile ve Çocuk Danışmanı