Sevgi, evlilikte oldukça önemli bir faktördür. Evlilik, birbirini seven iki kişinin birlikte mutlu bir yaşam sürdürmek için yola çıktığı bir birlikteliktir. Sevgi, bir kişiye ya da bir şeye karşı duyulan ilgi, bağlılık, içtenlikli yakınlık duygusu, derin sevecenlik; o kişinin ya da şeyin iyiliğini isteme, ona içten bağlanmadır.
Sevgi, evliliği ayakta tutan temel taşlardan biridir. Evlilikte sevgi, karşılıklı anlayış, saygı, sadakat ve duygusal bağ ile birlikte gelir. Sevgi, eşler arasında derin bir bağ oluşturur ve ilişkiye dayanıklılık kazandırır. İyi günlerde ve zor zamanlarda sevgi, çiftleri destekler ve birbirlerini motive eder.
Evlilik öncesinde gençler ilk karşılaştıklarından itibaren birbirlerinden etkilenmelerini, içlerinde akan ılık bir duyguyu, heyecanı sevgi olarak nitelendirirler. İlk etapta fiziksel özelliklerden başlayan etkileşim, zamanla karşıdaki kişinin pozitif yönleriyle, sevgi daha da büyüyebilir.
Gençlerin evlenmek istemesinin birçok nedeni olabilir. Kendi hayatını kurmak, daha düzenli bir yaşama sahip olmak, duygusal bağ kurabileceğiniz bir eşinizin olması, çocuk sahibi olmak, fizyolojik ihtiyaçlar vb. birçok husus insanı evlenme düşüncesine sevk eder. Bu nedenlerin yanısıra iyilik hali olan, merhametli, neşeli, empati yapabilen, sakin, hoşgörülü ve sabırlı davranabilmek, sevgiyi besleyen temel faktörlerdir. Bu temel faktörler hem kendimize hem de eş adayımıza mutluluk vermenin yanısıra sağlıklı bir ilişkinin temelini oluşturur.
Evlilik düşüncesi olan gençler flört yoluyla veya görücü usulle tanıştıkları kişide önce sevgiyi ararlar. Fiziksel olarak beğendiğimiz kişi ile aramızda bir elektriklenme, kalp çarpıntısı, içimizden ılık suların aktığı hissiyatı oluşur. Aşk olarak tanımladığımız bu sevgi ile karşımızdaki eş adayı ile tanışmak, tanımak isteriz. Bu süreçte duygu ve düşüncelerimiz olumlu olması durumunda evliliğe doğru yelken açarak daha çok birlikte olmak, hayatımızı sevdiğimiz kişi ile birlikte geçirmek isteriz. Ancak bu gerçek bir sevgi mi, geçici bir hoşlantı, heves midir?
Sadece evliliğin başlangıcında değil, hayat boyu sevgiyi, muhabbeti korumak için aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz:
1. İletişimi sürdürün: Sağlıklı iletişim, evlilikte sevginin korunmasında en önemli unsurlardan biridir. Eşinizle düşüncelerinizi, duygularınızı ve ihtiyaçlarınızı açık bir şekilde paylaşın. Birbirinizi anlamaya çalışın ve karşılıklı olarak duygusal olarak destekleyici bir ortam yaratmaya özen gösterin.
2. Birlikte zaman geçirin: Ortak ilgi alanlarınızı keşfedin ve birlikte zaman geçireceğiniz etkinlikler bulun. Birlikte vakit geçirmek, ilişkinizi güçlendirir ve sevginizi canlı tutar.
3. Saygı ve anlayış gösterin: Eşinizin düşüncelerine, duygularına ve ihtiyaçlarına saygı gösterin. Onun farklılıklarını kabul edin ve empati kurmaya çalışın. Anlayışlı olmak, sevgiye dayalı bir ilişki için önemlidir.
4. Duygusal bağlantıyı güçlendirin: Romantizmi ve duygusal bağı canlı tutmak için çaba gösterin. Birbirinize zaman ayırın, küçük jestler yapın, romantik randevular düzenleyin ve duygusal olarak yakın olun.
5. Sorunları yapıcı bir şekilde çözün: Her ilişkide sorunlar ortaya çıkabilir. Önemli olan, bu sorunları yapıcı bir şekilde ele almak ve çözüm bulmaktır. Tartışmaları sağlıklı bir şekilde yönetin, karşılıklı anlayışı sürdürün ve çözüm odaklı olmaya çalışın.
6. Birbirinize destek olun: Evlilikte sevgiyi korumak için birbirinize destek olun. Hem iyi günlerde hem de zor zamanlarda birlikte hareket edin. Karşılıklı olarak birbirinizi motive edin, güçlü yönlerinizi takdir edin ve destekleyin.
7. Rutin olmaktan kaçının: Evlilikte rutinleşmekten kaçının. Yeni deneyimler yaşamak, birlikte yeni şeyler denemek, birlikte seyahat etmek gibi aktivitelerle ilişkinizi canlı tutun.
8. Duygusal bağımsızlığa önem verin: Birbirinize bağlı olmanın yanı sıra, her bireyin kendi duygusal bağımsızlığına da önem vermek önemlidir. Bireysel ilgi alanlarınızı sürdürmek, kendi hedeflerinizi takip etmek ve bireysel ihtiyaçlarınıza zaman ayırmak, ilişkinize dengeli bir şekilde yaklaşmanıza yardımcı olur.
9. Sözle ve fiziksel şiddet kaçının: Eşlerin birbirlerinin olumsuz veya yetersiz yanlarına odaklanıp, hakaret, alay, küçümseme, kıyaslama gibi davranışlar sevgiyi öldürür. Hatta kişi bunlarla yetinmeyip bir de fiziksel şiddete maruz bırakıyorsa o zaman evliliğin, sevginin köküne dinamit yerleştiriyor demektir.
10. Geçmişi bırakmak: Evlilikleri en çok yıpratan, tanışma sürecinden bu yana yaşanan bazı problemleri, olayları devamlı tekrar tekrar gündeme getirmek, ilişkiyi, sevgiyi yıpratan önemli bir husustur.
Evliliğiniz ve sevginiz daim olsun.