Çocuklarda Erken Yaşta Yaşanan Rekabet “Kardeş Kıskançlığı” -1
Çocuklarda kardeş kıskançlığı, kardeşi olmasıyla birlikte kendini gösteren, çocuğu olumsuz davranış ve düşüncelere neden olan bir duygudur. Çocukların anne-babalarından sonra birinci derecede ilişki kurduğu kişiler kardeşleridir. Her çocuk anne ve babasının ilgisini, sevgisini ister. Özellikle annenin anneyle kurduğu bağın zedelenmesi, ilgisini, sevgisini kaybetme korkusu çocuğu olumsuz etikler. Çocuğun anne karnında başlayan yolculuğundan itibaren beslendiği, güvendiği annesinin biricik, tek ve kendisine ait olmasını ister. Kendinin yerine geçecek herkese ve herşeye karşı öfke ve kıskançlık hissetmesi doğaldır. Bu yönüyle baktığımız zaman bu duygu sadece insanlara da mahsus değildir. Kardeş kıskançlığı yaratılıştan gelen hemen hemen herkeste belli ölçüde olan bir duygudur.
Kardeşler arası rekabetin kaynağı birbirlerini sevmemek değildir. Anne ve babanın ilgisini, sevgisini paylaşamamak nedeniyle, bunları kaybedeceğini düşünmek olumsuz etkiler. Buradaki esas problem belli bir döneme kadar kendisine ait olduğunu düşündüğü herkesi ve her şeyi kaybetmenin huzursuzluğu ve mutsuzluğudur. Bu nedenlerle çocuk anne ve baba dışında, bakım veren başka birisini (büyükanne, bakıcı, vs…), eşya ve oyuncaklarını da kıskanabilir.
Esasen kıskançlık duygusu sadece çocuklarda değil, hemen her yaşta yetişkinlerde de görülebilmektedir. Bir kadının üzerine kuma gelmesi veya erkeğinin başka birisini sevmesi ile bir erkeğin işyerine aynı işi yapacağı yeni başarılı bir kişinin gelmesi durumunda kıskançlık yaşanabilmektedir. Hayatımızın her yaşında, ilgi, alaka, sevgiyi, değeri, güveni kaybedeceğimiz her ortamda kıskançlık duygularımız yoğunlaştığı durumlar yaşayabiliriz. Burada önemli olan kıskançlık duygularımızın seviyesidir. Duygularımızı yönetmekte zorlanmamız haliyle, bizi öfkeye, hırsa yani aşırılığa götürmesi halinde kıskançlık problem haline gelmektedir.
Çocuğun kardeşinin kendisinden daha çok sevildiğini düşünmesine sebebiyet veren ebeveyn tutumları ve yaklaşımları olabilmektedir. Bunlar yönetilmediği taktirde çocukta yaşanan problem çoğalabilmektedir. Eskisi gibi sevilmediği düşünen çocuk olumsuz duygular yaşamaya ve davranışlarda bulunma başlar.
Kardeş kıskançlığında, bir yandan anne babanın başkasıyla paylaşılamamasından doğan, üzüntü, küçük düşme korkusu, can sıkıntısı, öfke, nefret ve intikam alma dibi duygular diğer yanda sevgi, koruma, yakınlık hissetme gibi zıt duygular bir arada bulunur.
Kardeş Kıskançlığının Aşırılaşmasına Sebebiyet Veren Durumlar Nelerdir?
* Tek çocuk olarak büyütülmüş, uzun bir dönem ailenin gözbebeği olmuş, tüm ilginin odak noktası olan bir çocuk için yeni bir kardeşin gelmesiyle bu ilginin bölünmesi rekabetin oluşmasına sebebiyet verir.
* Kardeşler arası yaş farkının az olması, yoğun ilgi ve bakıma ihtiyaç duyulan dönemde bunun bölünmesi, çocuğun kardeşine ve annesine tepki göstermesine sebebiyet verir.
* Bazen anne-babalar çocuk kardeş istiyor, oyun arkadaşı olsun diye çocuk yaparlar. Anne-baba yerine, buna çocuğun karar verdiği durumlarda, çocuğun hazır olmadığı, sadece bir heves olduğu sonradan anlaşılır.
* Yeni kardeş geldikten sonra çocuk annenin doğum sürecini atlatması için büyükanneye, bakıcıya veya kreşe verilmesi, odasının ayrılması gibi durumlar çocuğun bu yeni durumları kaldırmakta, anlamakta zorlandığı durumların olmasına sebebiyet verir.
* Bazen anne-babalar küçük kardeşin gelmesiyle birlikte büyük çocuktan beklentileri artar. Onu çocuk olarak görmezler, sanki bir yetişkinmiş gibi sorumlu davranmasını isterler. Çocuk buna anlama veremez ve bunun müsebibbi olarak kardeşini görerek, tepkisini ona yöneltir.
* Yeni kardeşin gelmesiyle birlikte ebeveynlerin büyük çocuğun ihtiyaçlarını kendisi göreceği ve daha az ihtiyacı olduğu düşüncesiyle dengeli zaman ayırılmaması, adil olunmaması çocuğa terk edilmişlik hissi oluşturur.
* Cinsiyet beklentisi olan ailelerin, bilerek veya bilmeyerek yapmış olduğu davranışlar ve söylemler çocukta değersizlik duygusu oluşturur.
* Bazen ebeveynlerin veya çevredeki diğer yetişkinler çocukları kıyaslayıcı cümleler kullanmaları, gereksiz şakalar yapmaları çocuğun kardeşine karşı tavır almasını doğurur.
* Kardeş kıskançlığı, illâ büyük kardeşten, küçük kardeşe doğru olmayabilir. Büyük çocuğun cinsiyeti, ilk çocuk olması, farklı özellikleri, başarıları nedeniyle de küçük kardeşte, büyük kardeşi kıskanabilir.
Kardeş kıskançlığı çocuk açısından sancılı bir dönem olsada, doğru yönetildiğinde çocuklara olumlu kazanımları da olabilir. Hakkını arama, kendini ifade edebilmesi, mücadele etme ve zorluklarla başa çıkabilme becerisinin gelişmesi, yaşamın sadece kendi ekseninde dönmediğini anlaması açısından faydalı olabilir. Anne ve babaların bu dönemi iyi yönetebilmesi, kardeş kıskançlığını daha iyi anlaşılabilmesi ve doğru yönetilebilmesi için gelecek hafta kaldığımız yerden devam edeceğiz.
Çocuklarda Erken Yaşta Yaşanan Rekabet “Kardeş Kıskançlığı” -2
Çocukların yaşamış olduğu ilk rekabet olan kardeş kıskançlığı ile ilgili yazımıza, bu hafta kaldığımız yerden devam edeceğiz. Çocuklarda anlam veremediğimiz davranış değişikliklerin temelinde yatan kardeş kıskançlığını, ebeveynler genelde çok ciddiye almazlar. Hatta çocuğun yaşadığı problemlere, farklı anlamlar yükleyebilirler. Çocuğun yaşadığı problemin kaynağını, başka yerde arayabilirler. Kendilerinin de kardeş kıskançlığını yaşadıklarını unuturlar. Hatta yetişkin oldukları halde, kardeşleriyle olan kıskançlığın azalsa bile devam ettiğini görmemezlikten gelirler.
Çocuk artık eskisi kadar sevilmeyeceği korkusuna, annenin hamilelik döneminde başlayabilir. Anneni hamilelik döneminde yorgun olması, yeterince ilgilenemesi, kardeşe yapılan hazırlıklar, ebeveynlerin ve yakın akrabaların yanlış söylemleri çocuğun kardeşine olan duygularının daha dünyaya gelmeden olumsuz olmasına, huysuzlaşmaya başlamasına sebebiyet verebilir. Çocukta oluşan kaygı, endişe ve korkular, davranışlarına farklı yansımalar oluşturur.
Kardeş kıskançlığının belirtileri ve görülen davranış bozukluklarına bakacak olursak;
♦ Kardeş kıskançlığının birçok farklı belirtisi olmakla beraber, en barizlerinden bir tanesi çocuğun kardeşine karşı söylemleri ile her fırsatta kardeşine zarar vermeye, şiddet göstermeye başlamasıdır.
♦ Bazı çocuklar kardeşlerine karşı hissettiği duyguları belli etmez. Anne-baba bu tür durumlarda kardeş kıskançlığının olmadığını düşünür. Bu tür durumlarda çocuklar sessizleşebilir, anne ve babayı dinlemeyebilir, onlardan uzaklaşma yaşayabilir.
♦ Çocuk yeni gelen kardeşi ile ilgilenen, onun karnını doyuran, altını temizleyen annenin onu daha çok sevdiği düşüncesine kapılır. Onun gibi hareket ederse annesinin ilgisini tekrar kazanacağını düşünür. Bu sebeple regrese (gelişimde geriye dönüş) olur. Kardeşi taklit ederek parmak emmeye başlar. Annesinin ilgisini çekebilmek için altını ıslatır, kaka kaçırır. Bebekçe konuşma, emekleme, yeniden emzik kullanma, biberonla beslenme gibi davranışlar göstererek önceki gelişim evrelerine geriler.
♦ Ani bağırma, öfke nöbeti, ağlama nöbetleri, kötü söz söyleme, tükürme başlayabilir.
♦ Bakım veren anne ile daha çok zaman geçirebilmek için yemek yeme, soyunup giyinme gibi daha önceden yapabildiği şeyleri yapmayarak, onunla daha fazla vakit geçirmeye çalışır.
♦ Yemek yememeye başlayıp, gittikçe zayıflayabilir.
♦ Yaşadığı sıkıntı nedeniyle, saçlarını çekiştirebilir, tırnaklarını yiyebilir.
♦ Konuşmasında gecikme yaşanabilir veya kekemelik başlayabilir.
♦ İçe kapanma, anneye aşırı bağlılık ve yapışma, sürekli kucak istemeler oluşabilir.
♦ Daha önce annesiyle beraber yatıyor ve yeni gelen kardeşi nedeniyle odası ayrıldıysa anneyle yatmak için korkular yaşayabilir, kabuslar görebilir. Uyku terörü yaşayabilir. Geceleri uyanıp, tekrar tekrar annenin yanına yatmak için gelebilir.
♦ Sebebi açıklanamayan huzursuzluk, kusma, bulantı, baş ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel semptomlar somatik olarak görülebilir.
♦ Kıskançlığı çok yoğun yaşayan çocuklarda kardeşe vurma, ısırma, kesici ve batıcı cisimlerle zarar verme, düşürme, sever gibi yaparak canını yakma görülebilir. Bu gibi durumlarda kardeşler asla yalnız bırakılmamalıdır.
♦ Evden ayrılmamak, anne ile kardeşini yalnız bırakmamak için okul yaşındaki çocuklarda okul korkusu oluşup, okula gitmek istemez, okul günlerinde hasta olup, ağlamaya başlayabilir.
♦ Oyuncaklarını kırıp, evin eşyalarına zarar verebilir.
♦ Çocuk bir taraftan kıskançlık nedeniyle üzüntü, öfke, nefret duyguları yaşarken, diğer taraftan kardeşine sevgi gösterebilir, onu koruyabilir ve yakın davranabilir.
♦ Anne-babaya sık sık onu sevip sevmediklerini sorarak, sevgilerinden emin olmak ister. Sevgilerinden emin olamadığı için kendisini bırakıp, gideceklerini, gelmeyeceklerini düşünebilir.
♦ Cinsel organlarıyla fazla ilgileniyor, çocukluk mastürbasyonu yapabilir.
Yukarıda saydığımız belirtilerden üç veya daha fazlası varsa çocuğunuzda kardeş kıskançlığı sorunu vardır. Bir sonraki yazımızda belirteceğimiz yaklaşımlar ve tedbirler ile çocuğunuza destek olmaya çalışmalısınız. Baş etmekte zorlanıyorsanız, muhakkak bir destek almanızda fayda vardır.
Çocuklarda Erken Yaşta Yaşanan Rekabet “Kardeş Kıskançlığı” -3
İlk iki yazımızda kardeş kıskançlığının sebeplerini ve belirtilerini anlatmaya çalıştık. Bu yazımızda ise çocuklarımızda kardeş kıskançlığını önlemek, azaltmak için alınacak tedbirleri anlatmaya çalışacağız. Bu tedbirleri doğum öncesi ve doğum sonrası olarak sıralayabiliriz.
Doğumdan önce kardeş kıskançlığı için alınacak tedbirler:
Öncelikli olarak çocuğunuz kardeş istediği için çocuk yapılması yanlış bir karar olacaktır. Bunun doğru zaman olup olmadığına, siz karar vermelisiniz. Arka arkaya dünyaya gelen çocukların bakımını, eğitimini yapıp yapamayacağınıza, yaş farklarının yeterliliğine, evlilik sürecinize, maddi ve manevi durumlarınıza bakarak, üçüncü bir yükü kaldırıp, kaldıramayacağınıza karar vermelisiniz.
Çocuğunuza kardeşi olacağına doğumdan önce, onu endişelendirmeden, anlayabileceği şekilde ailenin yeni bir üyesi dünyaya geleceği ifade etmelisiniz.
Çocuğu değişime hazırlamak için yavaş yavaş bazı bilgilendirmeler yapılmalı. Kardeşinin küçük olduğu için bakıma daha çok ihtiyacı olacağı, bebekle mecburen biraz fazla ilgilenmek zorunda kalacağınızı ama onu her zaman seveceğinizi, her zaman yardımcı olacağınızı söylemelisiniz.
Oda değişikliği yapılacaksa, bebek dünyaya gelmeden önce çocuğun odası ayrılmalıdır.
Kreşe, anaokuluna gitme yaşı gelmişse, kardeş gelmeden çok önce bunu planlamalısınız. Kardeşim geldikten sonra, beni evden gönderdiler düşüncesine kapılmamalıdır.
Kardeşi olmandan önce duygusal olarak güçlü bir bağ kurmalı, sevginizi hissetmeli, kabullenmeli ve kaliteli zamanlar geçirmelisiniz. Onu sevdiğinizi, her zaman seveceğinizi doğum öncesi ve sonrasında sık sık söylemeye devam etmelisiniz.
Bağlılık, bağımlılığa dönüşmüş ise kesinlikle ebeveyn-çocuk bağımlılığından kurtulmalısınız.
Doğacak bebekle ilgili bazı konularda (alınacak eşyalar, konulacak isim, vb…) çocuğun fikri alınıp, kardeşi benimsemesi sağlanabilir.
Doğumdan sonra alınacak tedbirler:
Çocukların bakımına yetişmekte zorlandığınızda, büyük kardeşin ihmal edilme durumu olacaksa, evin içinde onunla ilgilenebilecek büyüklerden yardım alın. Böylelikle dışlanmış, ihmal edilmiş hissetmemiş olur. Çocuğun evinde yaşadığı süreçlere (uyku, oyun, parka gitme gibi), rutinlerine devam edilmesi faydalı olacaktır.
Bebekler hem merak edildiği, hem sevimliliği nedeniyle daha çok ilgi çekerler. Eve ziyarete gelecek büyüklere, misafirlere önce büyük kardeşle ilgilenmelerini, kardeş kıskançlığını körükleyecek ifadelerden şaka bile olsa kaçınmalarını uygun bir dille ifade edin.
Bebeğin (kardeşinin) ihtiyaçların görürken, ondan destek alın. Kardeşi ile daha fazla vakit geçirdiğinizi düşündürtmemiş ve sorumluluk bilinci gelişmiş olur. Onunla oynadığında, size yardım ettiğinde teşekkür edip, iltifat edip, kardeşler arasındaki sevgiyi artırın. Ben dili kullanarak, bundan duyduğunuz mutluluğu dile getirin. Çok zorlandığınız zamanlarda, kendi çocukluğunuzda yaşadıklarınızı anlatarak, kendisinin yalnız olmadığını anlamasını sağlayın.
İlgilenmenizi, sevmenizi, bir şey yapmanızı istediğide, kardeşinin karnını doyurmak, altını temizlemek, onu uyutmak zorundayım diyerek devamlı bahaneler üretmeyin. Bu durum kardeşine karşı kin duyması sebebiyet verir. Bir taraftan ilginizi vermeye çalışırken, diğer taraftan sabrı öğretmeye gayret edin.
Kardeşine dokunmasına, ilgilenmesine, sevmesine fırsat verin. Kardeşine zarar verme ihtimaline karşı tedbirli olun, zarar verecek olursa kızmayın, suçlamayın. Zarar verme durumlarında, bir adım önde hareket edip dikkatini başka yöne çekin.
Aşırı hırçınlaşması, kardeşine şiddet göstermesi durumlarında aynı tepkiyle karşılık vermeyin. Ceza vermek yerine mahrum bırakmak, duygularıyla yüzleşmesini sağlamak ve yapılan davranışın neticesine birlikte karar vermek daha faydalı olabilir.
Abisi, ablası ile yarış halinde olan küçükler, genellikle eşyalarını alır, kızdırmaya çalışır. Bana vurdu, dövdü diye ağlayarak ajitasyon yapar. Bu esnada anne babalar, hep büyük kardeşe kızar, sen büyüksün idare ediver, niye böyle yapıyorsun derlerse, kardeş rekabetinin çoğalmasına sebebiyet verirler. Küçük olan her zaman haklı, her zaman mağdur olan olmayabilir. Çocuklara kim yaptı, kim başlattı yerine çözüm odaklı olup yapılan davranışın yanlışlığını anlatmaya çalışın.
Büyüklük, küçüklük, cinsiyet farklılıkları vb. sebepler nedeniyle ayrımcılık yapmayın, çocuklarınıza sevginizi, ilginizi eşit, adil dağıtmaya dikkat edin.
Kardeşleri ne olursa olsun, birbiri ile kıyaslamayın. İster çocuk, ister yetişkin olun kıyaslanmak herkes için acı vericidir. Her ikisinin farklı fıtratları, mizaçları, yetenekleri, cinsiyet özellikleri olacağını unutmayın.
Çocuğun kreşe, okula gitmek istememesi, okul başarısının düşmesi, okulda da hırçınlıklarının artması veya pasifleşmesi durumlarında çocuğunuzun aklı evde kalabilir. Annem kardeşimle neler yapıyor düşüncesi oluşabilir. O olmadığı zamanlar, farklı bir şeyler yapmadığınızı, onu evde beklediğinizi ifade edebilirsiniz.
Büyük çocuğunuzdan yetişkin gibi davranması beklentisine girmeyin. Yaşı ne olursa olsun, çocuğun çocuk olduğu bilinciyle hareket edin.
Olumlu davranışları ile ilginizi çekemeyen çocuk, olumsuz davranışlar sergilemeye başlar. Olumsuz davranışlarda, kızılsa, azarlansa bile çocuk bundan ilgi gördüğü için hoşnut olabilir. Bu durum pekişirse, devamlı kardeşine zarar vermeye başlayabilir.
Babalar eve geldiğinde önce küçük kardeşle değil, büyük kardeşle ilgilenmeli. Sonrasında tv, telefona dalıp, çocukları ihmal etmemeli. Çocuklarıyla oynayıp, kaliteli zaman geçirmeli, annenin yükünü almak için gayret göstermelidir.
Kendi streslerimizi çocuklara yansıtmazsak, evin içinde neşe, mutluluk varsa çocuklar bunlardan pozitif etkilenirler.
Kardeş kıskançlığının belirtileri çoğalmış ve siz baş etmekte zorlanıyorsanız, kardeş kıskançlığı nedeniyle çocukta oluşan olumsuz davranışlar kalıcı ve olumsuz bir karaktere dönüşmeden önce muhakkak profesyonel bir destek almanızda fayda vardır.
Aile ve Çocuk Danışmanı / Özcan Dalgıç